Yaşam Değerleri ve Teknolojik Dijital Kölelik

Yaşam Değerleri ve Teknolojik Dijital Kölelik

Objelerin İnsandan Değerli Olması Yaşamdaki Yerimiz. Yaşamın neden var olduğuna dair binlerce saatlik felsefi tartışma yapılabilir. Aslında yaşam da yaşamak da çok kolay. Yaşamı zorlaştıran yine insanın kendisidir.

Yaşam Değerleri ve Teknolojik Dijital Kölelik

Yaşamımız Ekonominin Altında Kalınca

Dünya bizim için yaratılmıştır öyle değil mi? Hatta evren, biz onu izleyelim diye var edildi. Dünya evrenin merkezindedir. İnsan da hepsinin merkezindedir. Özellikle eş cinsel, siyah ya da kızıl tenli; kadın değilseniz siz de insanlar arasında merkezdesiniz. ? İnsan kendi içinde bile bu tip yerin dibine giresi ayrımları yapıyor. Bir yandan da kocaman evrenin kendisi için var olduğunu dillendiriyor ve buna inanıyor.

Çok uzatmayacağım. Objeler artık bizden değerli oldu. Gece gündüz çalışıyoruz. Belki de günde 12 saat 16 saat çalışan insanlar var. Hatta yıllarca okuyup yaşamının en güzel dönemini mesleği için harcayan hekimler var. Fakat bütün emeğimiz bir Iphone etmiyor. Evet evet, basit bir seri üretim teknoloji için aylarca aç susuz çalışmamız gerekiyor. Bu örneği çoğaltın.

Çiçikov, Yali ve Daha Fazlası

Biyolojik köleden dijital köleliğe eviriliyoruz.

Aslında biz sıradan insanlar birer “Ölü Canlar”ız. Sermaye sahipleri ya da objeleri insan yaşamından üstün yapanlar da “Çiçikov”lardır. Tüfek, Miktop ve Çelik kitabında Yeni Gineli Yali’nin sorusu çok çarpıcıdır. Yali, beyaz adamın neden bu kadar çok “kargo”sunun olduğunu sorar. Yerli adam bu kadar çok objeye neden ihtiyaç duyulduğunu anlayamaz. Yali sormaya devam eder. Neden Avrupalılar bu kadar zengin ve güç sahibidir de kendileri değildir. Coğrafi keşifler de yeni ticaret yolları aramak için yapılmadı mı? İnsan kendi ürettiğinin kölesi oldu. Şimdi ise sanal objelerin kölesi olmuş durumdayız.

Her şey, Her şey

İnsan sonrasını şimdiden görebilmek.

Artık o kadar değersizleştik ki anlatmak ne mümkün! İnsanlın binlerce yıldır kendini evrenin merkezi sandı. Sanmaya da devam ediyor. Başlangıçta da yazdığım gibi bu konuyu tartışmakla bitiremeyiz. Ama şunu diyebilirim ki evrenin merkezinde değiliz. Tüm canlılar eşittir. Tüm canlılar aynı evrensel yasalar içinde yaşama başlayıp devam eder. Biyolojik ve zihinsel ihtiyaçlarımız neredeyse aynıdır. Hatta yaşamdan beklentilerimiz bile aynıdır. İşte biz insan türü kozmik bir varlık olmak istiyorsak şu anki bütün zihinsel karmaşayı bir kenara bırakmalıyız. İnsanın gerek zihinsel gerekse biyolojik evrimi devam edece. Belki de ileride insanlık ölümsüz kalmanın yolunu bulacaktır. Artık kozmik bir varlık ya da kendince “tanrı” olan insan dünyayı terk edecektir. Geride ise klasik bozguncu insanlık ve bir tülü değişmeyen sabit fikirler kalacaktır.


📝 Not:

Çiçikov: Gogol’un Ölü Canlar Romanı başkişisi. Nüfustan düşmeyen köle ölülerin kimliklerini satın alan tuhaf biridir.

Yali: Jared Diamond’ın Tüfek, Mikrop ve Çelik kitabında konu edilen, ülkesi Avrupa’lılar tarafından istila edilen Yeni Zelendalı yerli adamın adıdır. İnsanların çok fazla objesinin ve malının olmasın anlam veremez.

Bir Cevap Yazın